Kadıköy ve Fenerbahçesi;
İstanbul’un Kadıköy yakası;
Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir
eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da,
Kalamış’ıyla......
Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir
rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara
sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği
yıllar...
Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde
uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda
yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir
kulübe sembol olmanın da gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da
ötesi uzak yıllara doğru aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile
çakıp durmaya başlamıştı sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel
semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...